24 Temmuz 2014

Spor*

Satranç bilim, sanat ve sporla ilişkili bir oyun. Lakin, satrancın bunlardan hangisine bağlanacağı hususu 2. Dünya Savaşı’ndan sonra belirginleşti. Sporu bir tanıtım aracı olarak kullanan eski Sovyetler Birliği’nde konu Spor Bakanlığı’na bağlandı, Fizikultura yani beden eğitimi fakültesinde satranç bölümü açıldı ve şimdi ismi değişen ülkelerde de bugüne dek hizmet vermekte. Fakat satrancın spor olarak addedilmesiyle satranç aslında değerinden kaybetmiş oldu. Bilgisayar öncesi devirde, bir akademisyenden çok daha fazla çalışarak alınan ve her gün, her turnuvada tekrar tekrar ispat edilmesi gereken unvanlar, satrancın bilimsel tarafıyla ilişkiyi pekiştirmekte. Herhalde dünyada hiçbir dalda bu kadar çok taktik ve strateji bilmeniz veya öğrenmeniz gerekmez. Bilgisayar diğer tüm alanlarda olduğu gibi sadece işlemi hızlandırdı. Asıl nokta Botvinnik’le başlayan 2. Dünya Savaşı sonrası Şampiyonların resimlerinden göreceğiniz üzere sportif elementin, satranççıların vücut yapılarını değiştirmesiydi. Steinitz, Lasker, Capablanca ve Alekhin, entelektüel bir masa başı oyununa ait şahsiyetlerken, değişen zaman kontrolü ve ağırlaşan fiziksel şartlar 1946 sonrası sporcu görünümündeki satranççıları getirdi.

Satranca vurulacak en büyük darbe zaten spor addedilmeye başlandığında diğer iki konuyla bağından ötürü bir şeyler yitirmişken, bir de beyin sporu, zihin sporu gibi, hiçbir manası olmayan tariflerin altına sokmak. Bir satranç partisi esnasında haliyle tüm organizma çalıştığından, vücut olaya yönelmekte ve içerde neorotransmitterlar başta olmak üzere, kimyasal düzeyde değişimler ortaya çıkmakta. Satrancı spor olarak addedmekte geciken zamanın Batı Almanyası’nda Büyük Usta Dr. Helmut Pfleger’in bu konuda yapmış olduğu deneyler satrancın sportif tarafını kanıtlayınca, Alman Satranç Federasyonu Spor Bakanlığı’na bağlandı ve Satranç Bundesligası kuruldu. Karpov – Kasparov maçlarının ilkinde Karpov’un tam 17 kg kaybetmesi argümanımızın en acı örneklerinden biridir. Eğer satranç spor olmasaydı, bu kez satrançtaki kadın-erkek performans farkını, erkekler kadınlardan daha zekidir neticesine vararak belirlemek zorunda kalacaktık! Son senelerde üstün yetenekli oyuncuların 13-14 yaş aralığında Büyük Usta unvanı alabilmeleri, dünya şampiyonluğu yaşının her dem 25’in etrafında olması, argümanı destekleyen başka kanıtlar. 5-6 saatlik uzun oyun süresi, 9-10 gün bunun turnuva ve maçlarda tekrarlanır olması satrancı aslında ağır bir spor haline getirmekte. Fiziksel yapı ve güç yarışma öncesi üzerinde durulması gereken konulardan en önemlileri arasına çok uzun süredir girmiş durumda. Bu yüzden ağzında puroyla kapalı bir ortamda resmedilen Lasker, yerini devamlı spor alanlarında fotoğraf veren Carlsen’e bırakmış oldu.

GM Suat Atalık



* 2014 Yılında Cumhuriyet gazetesi dergisinde GM Suat Atalık’ın köşesinde yayımlanan bu yazıyı Sayın Atalık’ın alicenaplığına sığınarak blogumda yayımlıyorum. İlginin dağılmaması için orijinal yazıdaki Atalık-Marjanoviç partisi buraya alınmadı. 

21 Temmuz 2014

2014 Avrupa 18 Yaş Altı Takım Şampiyonluğunu Türkiye Kazandı

Sonuçlar

18 Yaş Altı Milli Takım Oyuncuları:
Vahap Şanal, Batuhan Daştan, Cemil Can Ali Marandi, Volkan Sevgi, Nezihe Ezgi Menzi.

Antrenör: Mihail Gureviç

02 Temmuz 2014

2014 Türkiye Yıldızlar Satranç Şampiyonası, Konya

2014 Türkiye Yıldızlar Satranç Şampiyonası, 30 Haziran 6 Temmuz 2014, Konya

Resmi Site

Bursa'lı oyuncuların başarıları:
13 Yaş Kızlar 1.:Çiğdem Onur
15 Yaş Erkekler 4. Anıl Berk Erdoğan
16 Yaş Erkekler 1.:Onur Taşçı



Fotoğraflar Resmi Site

Bursalı Genç Satranççılar