BBB 15. Açık Satranç Turnuvası 18-20 Kasım 2017, Merinos, Bursa
Turnuva Sayfası
Sıralama
A Kategorisi B Kategorisi
Fotoğraflar
23 Eylül 2016
22 Eylül 2016
Bursa Tabipler Odası Açık Satranç Turnuvası
Bursa Tabipler odası Açık Satranç Turnuvası 24-25 Eylül 2016, Bursa
Turnuva Sayfası
Sıralamalar
A Kategorisi
B Kategorisi
Turnuva Sayfası
Sıralamalar
A Kategorisi
B Kategorisi
16 Eylül 2016
Satranç hakkında bir yazı
Bugün satranç hakkında yazayım dedim. Sağımda Cumhuriyet
gazetesindeki Suat Atalık’ın köşe yazısı. Ama yok, yok, O’ndan kopya çekerek
yazmayacağım. Belki de bitiremeyeceğim yazımı. Tembelliğim ya da güdülenmeme
bağlı. İki üç satır yazınca yazmanın zor bir iş olduğunu anlıyor insan. Hemen
konuya mı girmeli, yoksa girişi elden geldiğince uzatmalı mı? İşte bakın hemen
yoruldum, canım sıkıldı, başka işler arıyor kafam. “Neyse biraz ara versem ne
çıkar?” diyerek ara veriyorum. Ara, ara, ara vererek bu yazı devam edecek belki
de hiç satranç hakkında olmayacak. Satır başı yapmadım, gerek duymadım. Miliyet
magazin ve Cumhuriyetteki birkaç makaleden sonra yazıya döndüm…
Kişilere “Satranç biliyor musunuz?” diye sorulduğunda
genellikle (çok az dahi bilseler) bilmiyoruz demeye çekiniyorlar, bildiklerini
söylüyorlar; “Oynayalım mı?” dediğinizde ise, “Sizi tatmin etmem”, “Yok canım
boş verin” gibi karşılıklar alırsınız. Bu neden böyle? Aynı şey tavla için
olmaz eminim. Ne de olsa tavla bizim milli oyunumuz. Bunun nedeni bence şu:
İnsanlar satrancı, entelektüel, yani zihinle, zeka ile ilgili bir oyun olarak
görürlerken, tavlayı pek de öyle görmüyorlar. Bu yüzden “Biliyor musunuz?”
sorusuna “bilmiyorum” cevabını veren kişi sayısı neredeyse “sıfır”. Ama
“oynayalım mı?” dendiğinde kimse zeka yarışına girmek istemiyor. Ama konu tavla
olduğunda teklif genellikle boş çevirilmez. Ne de olsa insanlar şansa daha çok
önem veriyorlar. Yani insanlar satrancı daha ciddi bir oyun olarak hala
kendilerine biraz uzak görseler de, tavlayı kendilerinden sayıyorlar..
“Türkler, Türk Milleti” 21. yüzyılın başında satrancı
sevmeye başladı. Türkiye’de daha önceleri, daha bir elit, aristokrat,
entelektüel işi olan ve sayılan satranç, nihayet halkın oyunu olmaya başladı.
Neden satranç diyince kaçılıyordu da, tavlaya daha bir bizden yaklaşılıyordu.
Bence bunda bizim düşünmeye karşı direncimiz yatıyor. Tavla vs. gibi oyunlar şansı
ve hatta zar tutmayı da içerdiğinden, daha bir seviyoruz o gibi oyunları. Ama
salt düşünce ile yürütülmek zorunda olan satrançtan hala kaçıyoruz.
28/08/2016, Pazar,
Erdek
05 Eylül 2016
42. Şahmat Olimpiadası, 2-13 Sentyabr 2016, Baku, Azerbaycan
42. Şahmat Olimpiadası, 2-13 Sentyabr 2016, Baku, AZE
(Kardeş Azerbaycan Türkçesi onuruna)
Resmi Site
Açık Kadınlar
Fotoğraflar Resmi site
Fotoğraflar Facebook
(Kardeş Azerbaycan Türkçesi onuruna)
Resmi Site
Açık Kadınlar
Fotoğraflar Resmi site
Fotoğraflar Facebook
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)