Bu blogda yazmağa 2005 yılında başladım, interneti de 1996- 97 yıllarında keşfetmiştim. Pek sık ve yoğun yazmıyorum blogda ve başka yerlerde. Çok çalışkan bir yazıcı değilim. Daha çok satranç haberlerinin bağlantılarını, fotoğraf ve resmi site bağlantılarını yayımladım, yayımlıyorum. Hatta bir kişi tarafından eleştirildim, hoşuma da gitti, demek ki az da olsa birileri de okuyor buraları diye düşündüm. Şöyle eleştirmişti o kişi beni "sen bunları neden yazıyorsun, zaten bunların hepsi TSF'de var." :)))) Bakın bakalım bunlar TSF'de var mı? Olamaz, TSF böyle saçmalama özgürlüğüne sahip değil. Burası özgür bir blog, patronu, işçisi çalışanı benim. İsteyenlerin yazılarını da yayımlayabilirim ama isteyen pek olmuyor. Korona virisü çıkalı beri eve kapalı kaldık, daha doğrusu ben zaten hep evdeydim ama şimdi bu kapalılık daha sistemli bir kapalılık, dışarı çıkarken eldiven takıyoruz mesela. Umarım bu durumdan kısa sürede kurtulur normal yaşantımıza döneriz, belki de onun psikolojisiyle yazmaya koyuldum bugün, evdeyim kapalıyım ya yazayım bari... Ama bu yazı da çok uzun sürmeyecek. Biraz sonra rutin whatsapp okumaları ve paylaşımları, diğer sosyal medyalar ile böyle gün geçip bitecek. Burası aslında "kendimle konuşma" gibi, kimsenin dinlemediği sadece kendimin duyduğu şeyler söylemek, bir tür delilik...